su aygırı u aygırı(Hippopotamus amphibius),Nil aygırıolarak da bilinir,su aygırıgiller(Hippopotamidae) familyasından çok büyükmemelibirotoburhayvan. Bu familyanın diğer türü ormanda yaşayancüce su aygırı(Hexapotodon liberiensis) dır.
Bilimsel ismi olan Hippopotamus, yunanca ἱπποπόταμος -Nehiratı (ἵππος = hippos - At ve ποταμός = potamos - nehir) kelimesinin latince şeklidir. İsmine rağmen su aygırı, atlardan çok balinalara ve Yunuslara daha yakın akrabadır.[1] Nil aygırı adı, ilk su aygırlarının bugün alt kısımlarında artık türü kurutulmuş olan Nil kıyılarında keşfedilmiş olmasına dayanmaktadır.
Bir suaygırı kafatası. Su aygırlarının köpek dişleri 50 cm'ye dek uzayabilir.
Yetişkin bir su aygırının omuz yüksekliği 1.50 m, vücudu 4.50 m uzunluğundadır ki bundan, gövdeye basık kuyruk 50 cm pay alır. Su aygırı 2700 ile 4500 kg ağırlığındadır. Böyleliklegergedanlarla birlikte fillerden sonraki en büyük ikinci kara hayvanı konusunda rekabet halindedir. Bir su aygırı belli durumlarda saatte azami 48 km/sa. hıza ulaşabilir.
Su aygırının kafası çok büyük, geniş, basık, ve 450 kg'a kadar ulaşan ağırlıktadır. Kulaklar, gözler ve burun delikleri kafa profilinde oldukça yükselmiştir. Böylelikle hayvan su yüzeyinin altında yüzer ya da dinlenirken, sadece bu organlar sudan yükselirler.
Su aygırlarının 44 dişi vardır. Her iki yanda da 3 kesici diş, bir köpek dişi, dört öğütücü azı ve üç azı dişi bulunur. Alt çenedeki kesici dişler hemen hemen domuzlardaki gibi yatay dururlar ve devasa bir tehdit oluştururlar. Yukarıdaki köpek dişlerine karşı işleyip, karşılıklı birbirlerini keskinleştirerek tehlikeli bir silah olurlar. İşte bu dişleri, yüksek hızı ve iri cüssesi sayesinde su aygırı Afrika'nın beş büyüklerinden beşincisidir.
Kısa bacakları üzerindeki fıçı şeklindeki gövdesi hemen hemen çıplaktır. Gri-siyah deri rengi, deri çizgilerinde ve göz, kulak bölgesi çevresinde nın özellikleri}
gergedan ın özelikleri]Gergedan Alm. Nashornartige, Fr. Rhinoceros (m), İng. Rhinoceros. Familyası: Gergedangiller (Rhinocerotidae). Yaşadığı yerler: Asya, Afrika ve Endonezya’nın sıcak bölgelerinde. Özellikleri: Boyu 4, yüksekliği 2 m, ağırlığı 4 tonu bulabilen toynaklı bir memeli. Kalın derili, bir veya iki boynuzlu, filden sonra en iri dört ayaklıdır. Ömrü: 35-50 yıl. Çeşitleri: Ak, kara (veya Afrika), Hind, Endonezya, Sumatra gergedanları. Gergedangiller familyasından,
8 Şubat 2016 Pazartesi
ök balina bir özelliğinden dolayı dünyadaki bütün hayvanlar arasında öne çıkmaktadır. Gök balina veya mavi balina dünya üzerindeki en büyük ve en ağır hayvandır. Hatta dünyaya gelmiş geçmiş en büyük hayvan olarak bilinmektedir.
Peki Mavi balinaların yani gök balinaların özellikleri nelerdir?
Mavi balinaların boyları yaklaşık olarak 33 metreye kadar olabilmektedir.
ugün denizlerde ve akarsularda yaşayan köpekbalıklarının 465’ten fazla bilinen türü vardır. Köpekbalıkları denizlerde besin zincirinin en tepesinde yer alan yırtıcılardır. Altındaki türlerin popülasyonları düzenler. Araştırmalara göre köpekbalığının kitlesel boyutlarda tükenmesinin okyanus ekosistemlerine yıkıcı etkileri olacağını gösterilmiştir.
Köpekbalıkları kıkırdakları esnek ve hafif kemiksi bir dokuya sahiptir. Köpek balıkları vücutlarının her iki tarafında yer alan 5-7 solungaç yarığından nefes verirler. Tüm köpekbalıklarının dişlerinde birden çok yedek vardır ve düzenli olarak diş kaybederler ve yerine yenisi gelir.
Köpek balıklarının derilerinin üst kısmı genellikle koyu renk, alt kısmı ise açık renkli olur. Bu sayede denizde daha iyi kamufle olabilir ve sürpriz saldırı yapabilirler.
YARASANIN ÖZELİKLERİYeryüzünde 18 familyaya bağlı olan yaklaşık 986 tür yarasa bulunmaktadır. Bu türlerden yaklaşık 30 tanesi Türkiye’de yaşamaktadır. Dişi ile erkeğin yan yana geldiği fazla görülmemektedir. Dişi yarasa ve erkek yarasa çiftleşme dönemlerinde bir araya gelmeketedir.
Yarasaların doğasını ilk kez büyük bilim adamı Lazzaro Spallanzani araştırmıştır. 18. yüzyılda yaptığı araştırmada yarasaların gözleri kapalı olsa bile nesnelere çarpmadığını farketmiştir. Yönlerini seslerden faydalanarak bulduğunu öne sürmüştür.
Yarasaların Özellikleri – Yarasalar ortalama olarak 20 yıl yaşamaktadır. Yılda bir defa yavrulamaktadır. Her yıl, 3 ay kış uykusuna yatmaktadır.
– Tavanda uzun süre asılı kalabilme özelliğine sahip olan yarasalar, bunu bacaklarındaki özel yapılı kaslar sayesinde gerçekleştirirler.
– Yarasalar uçabilen tek memeli türüdür.
– Yarasaların kanatları kuşlardan farklıdır. El ve parmak kemikleri bitişiktir.
– Öğle saatlerinde mağaralarda, ormanlarda, ağaç kovuklarında ve çatı aralarında uyurlar. Geceleri ise avlanmak için dışarı çıkarlar.
– Yaklaşık bin yarasadan oluşan koloniler yılda 4 ton böcek yemektedirler. Ülkemizde ise mağaralarda yaklaşık 35 bin yarasa yaşadığı tahmin edildiğinde yıl içerisinde tükettikleri böcek sayısı daha iyi anlaşılır.
– Yeryüzünde yaklaşık 1000 çeşit yarasa mevcuttur. Bunlardan yalnızca 3 tanesi kan emmektedir. Kan emen yarasaların yaşam alanı Güney Aamerika’da küçük bir bölgededir. Kan emen yarasaların yanı sıra yalnızca meyve ile beslenen yarasa türleri de mevcuttur. Bunlar vejetaren yarasa olarak isimlendirilmektedirler.Vejetaryen yarasalar Ülkemizde özellikle Hatay ve Mersin bölgesinde yaşamaktadırlar.
– Yarasaların görüntüleri, türlerine göre değişiklik gösterir. Bazı yarasaların Kulakları bedenlerinden daha büyüktür. Bazılarının ise sesleri burunlarından çıkmaktadır.Ayrıca kanatları çok büyük olan yarasa türleri de vardır.
– Geceleri yönlerini sesleri aracılığıyla bulurlar. İnsanların duyamadığı frekansta sesler çıkarırlar ve bu seslerin etrafta bulunan nesnelere çarparak geri gelmesi ile yönlerini bulurlar. Avlarını da yine b
Yunus balıklarını hepimiz çok severiz. İnsana olan yakınlıkları ve güzel görüntüleri ile bizleri büyülerler. Bu akıllı yaratıklar, aslında tahmin ettiğimizden çok daha gelişmiş ve zekiler. Son yıllarda yunus balıkları hakkında yapılan araştırmalar onlara balık demeye insanın dilini bile vardırmıyor. İşte, yunusların bilinmeyen yönleri;
Doğada yaşayan her canlı uyku uyumak zorundadır. Hatta uykusuz kaldığımızda sonu ölümle biten pek çok vaka vardır. İnsanlarda, en azla uykusuz kalma süresi 11 gündür. Fakat, 4. günden itibaren beyinde karışıklık başlar, halüsinasyonlar, vücut fonksiyonlarında bozulmalar oluşur. Yunus balıklarında durum biraz farklıdır. Yunuslaruyku ihtiyacı duymayan canlılardır. Çünkü, beyinlerinin yarısını kapatarak uykusuzluğu yenmişlerdir. Hatta yapılan araştırmalarda 5-6 gün uyku uyumayan yunuslarda refleks, hareketler, kan değerleri hiçbir şekilde etkilenmediği ortaya çıkmıştır.
Yunusların sonar özellikleri vardır. Yani, bir yunus balığı ses çıkardığında önünde ki nesneye bu ses vurup ona geri döner. Böylece uzağında bile ne olduğunu rahatlıkla anlayabilir. Ayrıca, yunuslarda ki öz yapısı çok farklıdır. Gözler birbirinden bağımsız hareket edebilir ve 300 derecelik açıya sahiptir. Gözlerin retina kısmında oluşan bir katman nedeni ile gece görüşleri vardır. Özetle yunuslar, gece aynı gündüz gibi görüşe sahiptir.
Yunus balıklarının derileri 2 saatte bir kendini yeniler. Bu yenileme sayesinde pürüzsüz ve hidrodinamik olurlar. Daha da şaşırtıcı olan konu, yaralarının çok hızlı iyileşmesidir. Çok ciddi yaralanmalarda bile yunus balığı2 hafta kadar bir sürede yarayı iyileştirir. Kopan parçaları da yeniden oluşmaktadır.
Akciğerlerini mükemmel kulla
MAYMUNUN ÖZELİKLERİ0}Maymunlar Memeli hayvanların bir takımına verilen genel ad (Primates). Babuin gibi yerde yaşayan bir kaç türün dışında, hepsi ağaçlarda yaşar. Çok çevik ve zeki hayvanlardır.
Ekvator'un 40° kuzey ve 40° güney enlemleri arasında raslanırlar. Avrupa'da yalnız Cebelitarık kıyılarında bulunurlar. Bunların da Afrika'dan geldikleri sanılmaktadır. İki grupta incelenirler: Asya ve Afrika'daki Eski Dünya maymunları ve Orta ve Güney Amerika'daki Yeni Dünya maymunları. Yeni Dünya maymunlarına, güney Amerika'nın sulak ormanlarında bol rastlanır. Kuyruklarını, sarılma, kavrama, sallanma, tırmanma ve yiyecek toplamada üçüncü bir el gibi kullanırlar. Düşen yavrularını kurtarmada ve bir ağaçtan diğerine geçmede kuyruklarından maharetle istifade ederler. Bunun için bir ağacı elleriyle kavrarken diğerini de ayakları ve kuyruğuyla kavrayarak bir köprü kurarlar. Yavrular da buradan koşarak geçerler. Bazı türlerin kuyruk uzunluğu boylarından fazladır. İki beyin yarı küresinden biri kuyruğu ötekisi de diğer vücut olaylarını yönetir.
Bu yazıyı yazmadan önce Televizyonda izlediği “İmparator Penguenler” belgeseli’nin çok önemli bir payı vardır. Eğer izleme fırsatı bulabilirseniz kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Özellikle İmparator Penguanler penguenler’in en etkileyici türlerinden birisidir. Penguenlere genel olarak bakacak olursak aşağıya penguenlerin özelliklerinin neler olduğu, nasıl yaşadıkları, ne şekilde ürediklerine kısaca değindim.
Penguen bir kuş türüdür ve kanatları yeteri kadar gelişmediğinden dolayı uçamazlar. Penguenlerin en çok yaşadığı bölge Güney Kutbu, Yeni Zelanda ve Avustralya’dır. Penguanler’in en büyüğü 1 metre civarındadır. En küçüğü ise 30 cm kadardır. Penguenlerin yaklaşık olarak 20 ye yakın türü olduğu bilinmektedir. Penguenlerin en çok yediği şey, balık ve mürekkep balıkları ile denizdeki bazı kabuklu hayvanlardır. Penguenlerin en büyükleri İmparator Penguenleri’dir. Yaklaşık 50 kg ağırlığa ulaşabilirler. Penguenler uçamazlar ve fakat çok iyi bir yüzücü ve çok iyide bir kayıcıdır. Denizde yaklaşık olarak 10-20 mil hız yapabilirler. Penguenler -40 derecedeki soğuklarda yaşayabilirler. Penguenlerin vücut sıcaklıkları 40 derecedir. Penguenlerin bazı türleri kuluçka döneminde 4 ay kadar aç ve susuz durabilirler bu durumda vücutlarındaki yağ ve vb.maddeleri yakar ve aşağı yukarı kilolarının yarısını kaybederler. İmparator ve Kral Penguenler haricindeki 2-3 yumurta ile yuva yaparlar. İmparator ve Kral penguenler ise sadece 1 yumurta yumurtlar ve onları ayağının üzerinde soğuktan korurlar eşleri ile sırası ile bunu yaparlar. Ve bu kuluçka döneminde hiçb irşey yemezler.
hayvanlar aslanın özelikleri}Aslan kedi ailesindendir ve çok yırtıcıdır. Uzun gövdesi, kısa bacakları, büyük kafası, güçlü görünüşü ve azametiyle ormanlar kralı olmayı hak eder. Uzunluğu kuyruğuyla birlikte 3 metredir. Yüksekliği yaklaşık bir metre, ağırlığıysa yaklaşık 230 kg'dır. Yani, aslan sizden yaklaşık 1.5-2 metre daha uzun, kocaman bir kedidir. Erkek aslanların yeleleri vardır. Çok yumuşak olan bu tüyler, ya yüzü çevreler ya da başın arkasını, boynu ve omuzları kaplayarak göğüsten bele kadar uzar. Bu yele aslana çok heybetli bir görünüm verir. Allah'ın aslana verdiği bu yele hayvanı olduğundan daha da güçlü ve gösterişli hale getirir.
kartalın özelikleri}Kartallar genel olarak diğer uçan yırtıcılardan daha iri ve daha güçlüdürler ve kafa yapıları daha büyüktür. Diğer yırtıcı kuşlar gibi eğri gagaları, kaslı bacakları ve güçlü pençeleri vardır. Eğri gaga yapısı avlarının etlerini söküp almaya yardımcı olurken, kaslı bacakları ve kilitlenebilen pençeleri sayesinde kendilerinden daha ağır avları bile uçarak taşıyabilirler. Kartalların görme yetenekleri çok gelişmiştir. Yüksek irtifalarda süzülürken yeri tarayarak avlarını hissettirmeden tespit edebilirler. Gözbebeklerinin kafataslarına oranla çok büyük oluşu, gelişmiş görme yeteneklerinin anahtarıdır.Ayrıca kartallar diğer kuşlara göre çok daha yüksekten uçarlar. En yükseğe uçan kuşlar kartallardır. Genel yaşam alanlarıormanlarve dağlardır.
Yuvalarını yüksek kayalıklara ve uzun ağaçların üst kısımlarına yaparlar. Yuvaya bıraktıkları bir ya da birkaç yumurtanın kuluçka dönemi altı-sekiz hafta sürer. Kuluçkadan çıkan yavrulardan büyük olanı, genellikle diğer yavruları öldürür. Anne ve baba ölümü durdurmak için herhangi bir müdahalede bulunmaz. Yavru yavaş gelişir ancak üç ilâ dört yaşına giren kartalların yetişkin tüyleri çıkar. Kaya kartallarının yaklaşık olarak kanat açıklığı 1,5 metreyi bulur.